SINAV KAYGISI NEDİR VE NASIL ÖNLENİR?
SINAV KAYGISI NEDİR?
Kaygı, kötü bir şey olacağına dair duyulan endişe, üzüntü
duygularıdır.(Çağdaş ve Seçer,2015) Sınav kaygısı da her düzeyden öğrencinin
sınav öncesi yaşadığı, sınavın sonucuyla ilgili kurduğu olumsuz duygulardır. Peki
her türlü kaygı zararlı mıdır? Elbette hayır. Orta derecedeki kaygı öğrenmeyi
kolaylaştırır. Öğrenmenin gerçekleşmesi için kişinin uyarılması gereklidir. Bu
uyarılma düzeyi kişinin öğrenmesini belirler. Ancak çok aşırılmışlık düzeyi
öğrenmeyi engelleyen bir durum oluşturur.
SINAV KAYGISI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sınav kaygısı kişide bazı bedensel tepkilere neden olur.
Kaygı durumunda kan basıncı, kalp atışı, solunum sayısı artar. Mide ve bağırsak
hareketleri hızlanır. Tükürük salgısı azalır, ağız kurur. Kan şekeri yükselir.
Dişler ve yumruklar sıkılır. Terleme olur.
Bu değişiklikler adrenalin salgısının kandaki düzeyini yükseltir.
Sınav durumları hakkında olumsuz düşünceler, panik, endişe, heyecanın kontrol edilemeyeceği
hissi, huzursuzluk, ümitsizlik, tedirginlik ise kişinin düşünce düzeyinde
görülen değişimlerdir.
Kişide davranış düzeyinde ise kaygı yaratan durumdan kaçma
ya da savaşma tepkisi görülür. Kaçma davranışı rahatlamayı sağlar, rahatlama
kaçma davranışını pekiştirir ve sınav korkusu oluşur.(Yavuzer,2011)
Sınav kaygısından
bahsederken sadece sınava girecek öğrencinin kaygısından bahsetmek eksik
kalırdı. Çünkü öğrencinin ailesi de bu kaygı ve stresi taşımaktadır. Önemli
olan ailenin yaşadığı stresi ve kaygıyı çocuğa yansıtmadan onu desteklediğini
göstermektir. Şimdi anne babaların bu konuda nasıl yardımcı olabileceklerine
bakalım.
ANNE, BABALARIN ÇOCUKLARININ SINAV KAYGISINA TUTUMLARI
NASIL OLMALIDIR?
Anne ve baba öncelikle çocuğunun sınav kaygısını anlamalı ve
bunu anladığını çocuğuna hissettirmelidir. Çocuğunuzu empati ile dinlemek
gerekir. Çocuğunuza “ Heyecanlanacak ne var? Sen yaparsın, heyecanlanma!” gibi
söylediğiniz sözler ona yardımcı olmayacaktır. Bunun yerine onu anladığınızı
gösteren “ Canım neden kaygılandığını anlıyorum. Sınavda zamanını
ayarlayamayacağını düşünebilirsin veya zor bir soruyla karşılaşacağını ve
çözemeyeceğini, bu yüzden bütün sınavın zor olacağını düşünebilirsin..” gibi
sözler onu anladığınızı gösterecek ve çocuğunuzu rahatlatacaktır.
Çocuğunuzdan yapamayacağı şekilde beklentiye girmeyin. Aşırı
beklentiler çocuğunuzu kaygıya sürükler ve yapabileceği şeyleri de yapmakta
zorlaştırır. Her çocuğun belli bir kapasitesi, zayıf ve güçlü olduğu yanlar
vardır. Çocuğunuzun yapabileceği şeyler üzerinden beklentiye girmek daha doğru
olacaktır.
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın. Çocuğunuza sevginizi
ve desteğinizi hissettirin. Demokratik ana-baba tutumu çocuğunuzun kendisini
olumlu hissetmesine yol açacak ve kaygısını azaltacaktır.
SINAV KAYGISI NASIL ÖNLENEBİLİR?
Öncelikle sınava girecek öğrenci kendisine olumsuz senaryolar
çizmekten vazgeçmelidir. Kişi öncelikle düşüncelerini ve inançlarını
sorgulamalı ve yanlış yaptığı, düşünce hatası yaptığı yeri bulmalıdır. Kaygı
bastırılmaya çalışılmamalı ve kabul edilmelidir. Kaygı bastırılmaya
çalışıldıkça kişi sadece kaygı üzerinde yoğunlaşmaya başlayacaktır.
Kaygı durumunda bedensel tepkileri azaltmak için bazı
egzersizler yapılabilir. Nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizleri bedeni
rahatlatmaya yardımcı olacaktır. Bunun dışında kişi dikkatini başka yerlere
çekerek veya başka bir uğraş üzerinde yoğunlaştığında stresi azaltacaktır.
Kaygıyı azaltmanın bir diğer yolu da gerçekçi hedefler
koymaktır. Sınava girecek kişi yetersiz çalışmayla yüksek hedefler koyuyorsa o
kişi için kaygı kaçınılmaz olabilir. Bunun yerine kişinin kendi kapasitesini ve
çalışmasını kabullenip gerçekleştirebileceği hedefler koyması gerekir.
Sınava girecek kişinin günlük rutinlerinin nasıl olduğu çok
önemlidir. Kişinin uyku düzeni, yemek alışkanlıkları belli bir düzende ve
sağlıklı bir biçimde olmalıdır.
En çok kaygı yaratan etmenlerden biri de kişinin kendini
diğerleriyle kıyaslamasıdır. Kişinin kendine herkesin aynı olmadığını,
kapasitesinin farklı olduğunu hatırlatması gerekir. Bu başarmak için engel
değildir lakin kıyaslama yapmak başarmak için engeldir.
Kaygının bir diğer sebebi de kişinin yetersiz çalıştığını
bilmektir. Yetersiz çalışan kişi bu kaygısından dolayı kaçma davranışı
gösterebilir ve ders çalışmamak için kendine bahaneler üretebilir. Bu kaygıyı
azaltmak yerine daha da arttıracaktır. Yapılması gereken eksiklerini kabullenip
uygun özveri ve çalışma içerisine girmektir. Böylelikle kendi eksiklerini görüp
yeterli hale geldiğinde kaygısı azalacaktır.
Yararlanılan kaynaklar:
Çağdaş,A. ve Seçer,Z,Ş.(2015), Anne-baba eğitimi.Ankara.
Eğiten kitap.syf(188-190)
Yavuzer,H.(2011),Ana-baba okulu. İstanbul.Remzikitabevi.syf(342-350)
Yazıyı Hazırlayan: Beril Kübra Kılıçaslan
Yorumlar
Yorum Gönder